Arılara, eğer ballarının izahı rolü verilseydi, bu herhalde balın lezzetinden düşürücü bir iş olurdu. Ama muharrir öyle midir? Onda hem, ne yaptığını bilmeden çalışan arı; hem de ne yaptığını bilmek ihtiyacında olan insan vardır. O halde sanatkar, hem bal verecek, hem de sırasına ve işine göre, ne yapmak istediğini izahla mükellef olacaktır. Fakat dedim ya; muharrire asıl sanat hummasının dilsiz hüviyetini yaşatan arı cephesi hareketlendikçe, şuur ve fenni tarafı biraz çenesini kilitlemek ihtiyacına düşüyor. O zaman da, muharrire hakim olan sükuti edadan şöyle bir hitap tütüyor:
“Ben ne anlatayım? Siz tadın ve anlayın!“
(Kitabın İçinden)
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 125 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Aralık 2000 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 12,00 / 20,00 cm. |