Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi“ olarak anılan Lozan Antlaşması’nı ve antlaşma öncesi toplantıları, çocuklarımıza en doğru, en sade ve eğlenceli biçimde nasıl anlatabiliriz diye düşündük. Çocuk yazınının, uluslararası üne sahip kalemi Serpil Ural kolları sıvadı ve bu güzel kitap çıktı ortaya.
“Avrupa’nın ortasına sınava girmeye gidiyorduk. Başarırsak tüm dünyaya karşı bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü kazanmış olacaktık“ dedi İnönü.
“Demek bu kadar önemli bu Lozan?..“ diye sordu Turgut.
“Hem de nasıl! Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel taşıdır Lozan Antlaşması.“
...
“Lozan’a dört gün sonra vardık“ diye anlatmaya devam etti İsmet Paşa.
Turgut sevindi. “Çok iyi“ dedi. “Şimdi asıl konu başlıyor.“
“Biz de öyle zannettik ama bir sürprizle karşılaştık daha gider gitmez.“
“Nasıl bir sürpriz?“
“Bizi Lozan’a barış anlaşması yapmaya çağıran devletlerin hiçbiri ortada yoktu. Meğerse İngiltere ve İtalya’daki bazı iç sorunlar yüzünden toplantının başlama tarihini bir hafta ertelemişler. Bütün bir hafta boş yere Lozan’da kalacaktık. İlk günden karşımıza çıkan bu tersliğe çok canım sıkıldı.“
(Tanıtım Bülteninden)