Çocukluk insan gerçeğinin en önemli safhasıdır. İnsanlığın bütün gücü ve tohumu onda yaşamaktadır. Çocuğu tanımak, tarihi, medeniyeti, Kültürü tanımak kadar güçtür. Bunun için çocuğun yetişmesinden başka bir şey olmayan eğitim insanın kendisi için yeryüzünde yaptığı işlerden en büyüğüdür. Dinler, ahlak sistemleri, felsefeler, her biri kendilerine göre bir eğitim tarzı ileri sürmüşlerdir.
Dinlerin ilâhi emirle ilen sürdüğü eğitim şekilleri felsefe sistemlerinde düşünceler ve tavsiyeler halini almıştır. Bilimler bu tavsiyeleri araştırmalara dayandırarak, daha az kategorik, daha ihtiyatlı bir şekle koymuştur. Buradan pedagoji, eğitim bilimi, çocuk psikolojisi, pedoloji, çocuk fizyolojisi vb. dalları meydana gelmiştir. Pedagojinin tarihi belki de düşünce tarihi kadar eskidir. Yalnız Yunan felsefesinde değil. Çin ve Hint felsefelerinde de düşüncenin uyandığı zamandan beri çocuk yetiştirme ve çocuğun maddî ve manevî gelişmesi üzerinde düşüncelere rastlanmaktadır.
Bugünkü eğitim sistemlerinin bir kısmı ilerici, bir kısmı tutucu, bir kısmı gelenekçidir. Fakat çağımızın şartlan ve insan bilimlerinin bugünkü durumu düşünülünce, ilerici olmamak kabil değildir. Bizim anlattığımız eğitim sistemi insanlık tarihinin tecrübelerinden faydalanarak, onun şimdiki ritmine uygun insanlar yetiştireceği için “insanî“dir. Her memlekette böyle bir yetiştirme o memleketin kendi kültüründen kuvvet alacağı, bugünkü varlığını kuran geleneğine dayanacağı için “milli“dir.
(Tanıtım Bülteninden)
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 391 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Ocak 2014 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 15,00 / 23,00 cm. |