8 yıllık bir emeğin sonunda ortaya çıkan bu eserler; Türk mutfağı için geçmişten günümüze köprü olurken, gelecek nesillere de bir miras niteliği taşıyor.
Mavi-yeşil denizi, gümüşi zeytin ağaçları, yaprakları mis gibi kokan incir ağaçları, badem ağaçları, üzüm bağları, mandalina çiçekleri, nergisler, boyunlarındaki çanların sesiyle çok uzaktan bile mutluluk veren keçi sürüleri… Ege’nin köy ve kasabalarında hâlâ bu güzellikler yaşanabiliyor.
Ege yemekleri dendiğinde çoğumuzun aklına haşlama ot salataları, balık yemekleri, zeytinyağlılar geliyor. Oysa İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Kütahya, Uşak, Denizli, Afyonkarahisar şehirlerinin her biri ayrı bir mutfak kültürüne sahip. Şehirlerin coğrafi koşullarına, orada daha önceden yaşamış milletlere, göçenlere bağlı olarak hemen hemen tüm Ege şehirlerinde bambaşka yemekler pişiriliyor.
Paça çorbası, kirde, boyoz, subye şerbeti, çullama böreği, paşa böreği, yuvarlama, gırlı gızartma, ekşileme, keşkek, süt kebabı, valigülü köftesi, mercimekli mantı, ılıbada dolması, tarhana bükmesi, alacadene yemeği, yanık yoğurt, çaput aşı ve adıyla müsemma yat geber ekmeği.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Genel Yayın Yönetmeni | Mustafa Küpüşoğlu |
Sayfa Sayısı | 500 |
Kapak Türü | Ciltli |
Kağıt Türü | Kuşe Renkli Resimli |
Basım Tarihi | Mayıs 2018 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 20,00 / 23,00 cm. |
Kapak Tasarım | Gökhan Burhan |