Ne zaman okusam Dostoyevksi’yi, çarın idam mangası önünde kurşuna dizilmeyi bekleyen o genç üniversite öğrencisi aklıma gelir; hayatında silinmez izler bırakan bu olay sinmiştir yazdığı her satıra. Rus aydınının umutsuzluğu, idealleriyle bunları gerçekleştirmeye soyunduğu toplum arasındaki derin uçurum ve herhalde sadece Rus aydınına has olmayan nihilizm, en alaycı göründüğü hikayelerinde bile yankılanır. Bu kitaptaki hikayelerde de öyle. “Berbat Bir Olay”da acımasız bir ironi vardır: tek amacı toplumunun mutluluğu olan bir aydın, topluma daha büyük elem verir sadece. Hayatı boyunca yazdığı belki de tek alaycı hikaye olan “Timsah”ta bile bu nihilizmin izleri vardır; okuduğunuzda acı bir umutsuzluk bırakır geride. Dostoyevski ya manevi bir kurtuluşu vazeder, ya da kurtuluş olmadığını, ama her halükarda umutsuzluk ebedidir. Sanırım insanlığın kaderi hakkında gerçek bir umut ışığı yaktığı tek anlatısı, son hikayesi olan “Gülünç Bir Adamın Düşü”dür: insana has bütün o zulmeti biz yarattık; oysa yardımı esirgediğimiz o küçük kıza elimizi uzatmak yeter karanlıktan kurtulmak için.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Çeviren | Hazal Yalın |
Sayfa Sayısı | 312 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Nisan 2016 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,00 / 20,00 cm. |
Orjinal Dil | Rusça |