Bir toprağı vatan eylemek için oralara sadece gönül vermek değil, canını -(j vermek gerekir. Vatanın sahibi toprağın üzerinde yaşayanlar değil, toprağın altında uzanmış ölümü bile korkuturcasina kıyamet gününü bekleyenlerdir. Ve Allah'a inananlar bilirler ki, ölmeyen ölüler de vardır. Bedeni ölse de ölmeyenler, bu âlemden göçse de göcmeyenler...
Anadolu, bir dava uğruna asırlık bir yürüyüşe çıkanların yurdudur. İlahi bir
muştu ile atlannı doludizgin koşturanları bağrına basmıştır. Anadolu, sinelerini
ilahi aşkın ateşiyle dağlamış; gönüllerini yakmış bir mefkurenin derdi için Orta
Asya bozkırlarından yola düşenlerin her karışına destan yazdığı bir diyardır.
Anadolu mazlumun anına koşanların diyarıydı. Bir tek insanın hakkına
girmemek için geçtiği yolda yediği meyve ağaçlarının dallarına dahi ücretini
bırakan, lakin mesele vatan olduğu vakit her biri birer küheylana dönüşen,
gönlünde iman ateşi ile ölümü dahi korkutan yiğitlerin, "bebem anasız,
babasız büyür ama vatansız büyüyemez" diyen anaların oğullarıyla
yan yana şehadete koşanların yurduydu Anadolu.
Ve 1915 yılında, Çanakkale diye bir yerde bütün dünyaya vatanın ne olduğunu öğretenler vardı...
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 208 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Aralık 2016 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,00 / 21,00 cm. |