Ayasofya, İstanbul’un tapusudur kâri. Neden çekineyim ki! Hatta bu topraklarda “inandım” diyerek yaşayan her kim varsa hepsinin namusudur. Ayasofya hayali gönülden giderse yahut bir daha secdeye eğilmezse başlar, orada hayal, dava, gaye tükenmiştir. Ki şimdi tam da öyledir işte. Kendi vatanında, kendi şehrinde ve kendi mabedinde başını secdeye eğemiyorsan söz de tükenmiştir.
Hem biliyorum sen de ben gibi hissedersin kâri. Lakin sormak icap eder şimdi; bir benim mi ağrıma gidiyor ecdadın başlarını secdeye koyup da ibadet ettikleri yerlere ayakkabılarla basıyor olmak? Bence hayır, senin de benim de ve biz gibi pek çoğunun da ağırına gidiyor biliyorum. İşte belki de bunun için Ayasofya’yı açmak ölümden uyanmak gibi, Ayasofya’yı açmak yeniden doğmak gibi…
Bu okuyacağın, Ayasofya’da alnını secdeye koymadan ruhunu teslim etmekten korkan birinin duasıdır. Belki de bu duaya ‘’âmin’’ denilsin diye yazılmıştır bu kitap.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 320 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Ekim 2018 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 21,00 cm. |