‘Tüm umutsuzlukların arasında,
Bir umutsun hayatıma.
Denizin hırçın dalgalarına teslim olurcasına,
Teslim oluyor ruhum sana.
Kıyıya vurur gibi,
Yüreğine vuruyor yüreğim.

Ömrümüzün ikinci nüshası başlıyor sevdiğim.’

Melis’in hayatına dokunan üç önemli adam… Henüz beş yaşındayken bırakıp giden babası başta olmak üzere hayatına giren her erkeğe güvenmemesi gerektiğini, çok acı bir tecrübe ile öğrenmiş genç bir kadın. İçindeki tüm acıları ve çığlıkları mısralara dökerek ifade ederken, bu yönünü de herkesten gizlemek ister. Bu durum onu daha da esrarengiz hale getirir. Daha fazla incinmekten korkarken, korktuklarıyla yüzleşmeye başlar. Ve hayatında ilk kez bir adama aşık oldum derken, başı türlü türlü belaya giren ve en sonunda olmayacak bir aşka gönlünü kaptıran, hayattaki tüm acı ve olumsuzluklara rağmen yine de umudunu ve inancını kaybetmeyen bir kızın, biraz yarım kalmış birazda yara almış hazin hikayesi.

‘Izdırabın ile izdivacın arasında kalıyor bedenim.
Geçti mi?
Anlamıyor artık, taşa dönmüş yüreğim.
Susturdum cümleleri,
Şimdi geri ver hayalleri!’