Sabahattin Ali keskin gözlemiyle sıradanlığın fotoğrafını çekiyor, hayatın fark edilmeyen nice anlarını katman katman kaleme alıyor.
Bir kenardaki kanepede beyaz başlıklı bir mürebbiye yabancı dille bir kitap okur. Başörtülü bir hanım ağlayan torununu avutur, başka bir kanepede üç dört şirin anne yün örüp ahbap çekiştirir. Her şey aydınlık, her şey rahattır. Yalnız hepsinin yüzünde garip bir can sıkıntısı ifadesi vardır. Elle tutulamayacak kadar ince, asla yırtılmayacak kadar sağlam bir ağ halinde onları saran bu can sıkıntısı, biraz dikkat edince kahkahalarda boş bir çınlama, gözlerde soğuk bir alakasızlık halinde kendini gösterir. Söyleyen de, dinleyen de o anda başka bir şey düşünüyor gibidir, halbuki hiçbir şey düşünmezler. Ama bundan şikâyetçi değildirler; hatta canlarının sıkıldığının bile farkında değildirler. Boş da olsa gülerler ve hallerinden memnun olmasalar da, hayatlarında bir değişiklik istemezler.
“Bahtiyar Köpek” adlı öyküden
Sabahattin Ali keskin gözlemiyle sıradanlığın fotoğrafını çekiyor, hayatın fark edilmeyen nice anlarını katman katman kaleme alarak adeta ince bir işçilikle görünür kılana dek yazıyor. Sırça Köşk sade, kısa, vurucu öyküleriyle bir klasik.
Yazdığı öykü ve masallarda Sabahattin Ali’nin espri gücünü, ironik anlatımını, politik göndermelerini ve belki de romanlarında tanıyamadığımız bir yönünü görüyoruz. 1947’de yayımlandıktan kısa bir süre sonra toplatılan bu kitap bunun hüznünü ise hala taşıyor gibi.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 160 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Ekim 2019 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 12,00 / 19,00 cm. |