Kitap Tanıtım Yazısı : 
Yaşam Sanatı üzerine yazılmış bu küçük kitabın basit ve masalsı anlatımının gerisinde, evrensel ve zamanla sınırlı olmayan, yoğun anlam ve bilgi yüklü, bir bilgelik hazinesi gizlenmiş. Bu hazineyi dolaşırken, bir bakıyorsunuz Doğu’dasınız, bir bakıyorsunuz Batı’dasınız. Bir an kendinizi manevi dünyada buluyorsunuz; ama çok geçmeden maddi dünyaya dönüyorsunuz. Fiziksel, duygusal ve ruhsal
boyutlarda gidip, geliyorsunuz. Bu dolaşmalar sırasında, yol üzerinde, bir çok tanıdık kişiyi görür gibi oluyorsunuz.
Kitapta, Anadolu’dan: Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Yunus Emre, Ortadoğu’dan: A. Geylani, A. Rufai, B. Bestami, Endülüs’ten: İbnü’l-Arabi, Batı’dan: N. Kazancakis, F. Capra, Wei-Wu-Wei, R. W. Blyth, A. Watts, E. Fromm, C. G. Jung, St. Exupery, A. deMello, M. Echart, F. S. Perls, R. D. Laing, R. Bach, B. Katie, C. Castenada, Doğu’dan: Gurdjieff, Lao Tzu, Nisargadatta, R. Balsekar, Osho, D. T. Suzuki, Krishnamurti, Hakuin, M. Musashi, Huang Po, Sun Tzu satırlar arasında, sık sık karşınıza çıkıyor ve hep birlikte yaşamınızı ve yaşadığınız dünyayı daha değerli yapmanın yollarını gösteriyorlar.
Bu kitapla, okumas› bir-iki saat, yaşayıp uygulaması bir ömür sürebilecek bir yolculuğa çıkıyorsunuz.

Yazar Hakkında:
Ben, Ahmet Durul,
Okullarımı erken bitirdiğim için bulunduğum ortamlarda hep en küçük bendim ve herkese “abi” derdim.
Bir gün ne olduğunu hala bilemediğim bir şey oldu ve herkes bana “abi” demeye başladı.
Tam buna alışıyordum ki, birileri “amca” dedi; başka birileri “baba” dedi ve ipin ucu elden gitti.
Bu arada, 20 sene Pars McCann-Erickson Reklam ajansının kurucu ortağı olarak, reklam ajansı yöneticiliği; Takip eden 10 sene de, Evyap firmasının pazarlama koordinatörü olarak, marka yöneticiliği yaptım. Bütün bu süreler içinde yaratıcı düşünme ve liderlik kavramları üzerinde çalıştım. Hem başarılı ve hem de mutlu olmanın yollarını araştırdım. Hala da araştırmaktayım.
Şimdilerde, Marka Danışmanlığı yapıyor; üniversitelerde master sınıflarına dersler veriyor; işletme ve kişisel gelişim konularında düzenlenen seminerleri yönetiyor, genç işadamlarına liderlik dersleri veriyorum. Artık, bana “Hocam” diyorlar... İşte bu hoşuma gidiyor ve bunu devam ettirmek için de, hiç durmadan, yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Geçen 66 yılda en son, şunu öğrendim: Bütün bu “Yaptım” dediklerim, doğrudur, benim vasıtamla yapıldı. Ama, yapılanları yaptıran, yani cümlenin öznesi, “ben” değilim. Ben yazının yazıldığı kalemim ama, yazar ben değilim. Bir şey var ki, artık kalem eskidi; daha nereye kadar kullanılacak, doğrusu merak ediyorum.