1994 yılında yörede hayvanlarını gütmekte olan bir çobanın gözüne toprak üzerindeki bir taş yapı çarpar. Merakı baskın geldiği için onun çevresini kazmaya başlar. Çoban bu kazı sonucu bir oluşumu ortaya çıkartır. Altı metre boyunda bir taştır bu…
Bu taş bizi 13 bin yıl geriye götürebilecek müthiş bir uygarlığın ipucudur. Göbeklitepe’nin ilk keşfidir.
Bugüne kadar gün yüzüne çıkartılan kalıntılar günümüzden 13 bin yıl önce kurulmuş bir uygarlık anıtının ancak yüzde beşidir. Siz düşünün artık bu tapınağın ihtişamını.
Kazı işinde görev alan uzmanlar ve arkeologlar bu yapının bir tapınak olduğunu söylüyorlar. Onların düşüncesine göre insanlar buraya fazla uzak olmayan bir yerleşim biriminde yaşıyorlar; dinsel ibadetler ya da kutlamalar amacıyla bu tapınağa geliyorlarmış. Yaşadıkları bu yerleşim birimi ise yine bu uzmanların düşüncelerine göre yakınlarda bir yer, büyük olasılıkla da Urfa’ymış.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 112 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Kasım 2021 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 19,50 cm. |