Ali Rıza Sağman’ın kitabı aslında bir devrin ruhunu, karakterini, alâmet-i farikasını anlatır. O, 1889’da doğmuştur ve bu dönemlerde doğan birçok Osmanlı entelektüeli gibi heybesinde birçok marifet ve yetkinliği barındırır. Hâfız, hânende ve mevlidhan gibi sıfatlarla şöhret bulan, Türkçeyi ustalıkla kullanan, müzik hakkında derin bir bilgisi ve becerisi olan Sağman, macera dolu hayatını bu kitabında anlatırken duygu ve tefekkür dünyasındaki fırtına dolu ikilemleri okuyucuya sunuyor, çocukluk ve sürgün hayatına samimi ve dürüst bir nazarla bakıyor. Dücane Cündioğlu ve Yusuf Turan Günaydın’ın emekleriyle toplanıp günümüz Türkçesine kazandırılan bu eser, her okuyucunun kendinden bir parça bulabileceği, yazarın hayatına yolculuk yaparken kendi yaşamının iz düşümüne tesadüf edebileceği bir kitap niteliğindedir.