Elinizde bulunan kitap, İsmail Bingöl’ün dördüncü şiir kitabı. Şair, Ön Sözde de belirttiği gibi kitabının ilk bölümüne son zamanlarda yazdığı şiirleri, ikinci bölümüne ise şiir yolculuğuna başladığı zamanlarda içine doğan ve kaleminden kâğıda yansıyanları toplamış. Bana öyle geliyor ki son yazdıklarını başa almasının sebebi, okuyucuya önce şiir serüveninde ulaştığı son merhaleyi gösterip, sonra da ilk başladığı zamanlardaki şiirleri arasında bir mukayese imkânı sağlamak. Çünkü her işin olduğu gibi şiir ve düz yazının da çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemleri vardır. Bingöl, ilk üç şiir kitabında ustalığını zaten kanıtlamış biriydi. Şimdi bu son kitabında biz şiir sevenlere çıraklık ve kalfalık dönemlerinin de örneklerini sunarak yıllar içerisinde iki İsmail Bingöl arasındaki ilerleme ve tekâmülü ortaya koymaktadır.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki şiirin doğması için şair tabiatlı olmak, birikim sahibi olmak, duygu ve düşünce yoğunluklu bir hayat yaşamak, bir şeyleri dert edinmek, çile çekmek, ayrıntıyı fark edebilmek ve hepsinden önemlisi sevginin ne olduğunu bilmek gereklidir. Kitaptaki şiirleri okuduğunuzda sizlerin de tüm bunları göreceğinize inanıyorum.

Şairin bu son kitabında da genel anlamda varlığa, özel anlamda ise insana, doğaya ve tüm canlılara hissettiği duyguları; şehre, türküye, anneye, çocuklara, yâre duyduğu sevgiyi ne kadar ustalıkla kelimelere yansıttığını göreceksiniz.

‒Prof. Dr. Ömer Özden