İletişimsizliğin tehlikelerine hayatın henüz erken dönemlerinden itibaren maruz kalırız. Çocukluk çağlarında oynadığımız kulaktan kulağa oyunu bile uzun iletişim zincirlerinin kırılganlığını gösterir. Yetişkinler olarak ise yanlış anlaşılmalara karşı her an tetikte bekleriz. İnsanlar, diyalog halindeyken, her doksan saniyede bir birbirlerinin sözünü keserek anlatılanlardan ne anladıklarını kontrol etme ihtiyacı hissederler. Bu kadar dikkatli olunmasına rağmen söylenenlerin ve yazılanların bir kısmı yine de yanlış anlaşılmalara neden olur.