Bizdeki tarihsel geçmişi Selçuklu-Osmanlı İmparatorluklarının ardışık inişli çıkışlı dönemlerinde yatan karşıdevrim/gericilik öğretisinin, yüz yıllık Cumhuriyetimizin ilk çeyreği dışında, siyasal-toplumsal yaşamı belirleyen ana aktörlerden olduğu bilinen gerçeklerdendir. Ama karşıdevrimin –bütün alanlarda olduğu gibi- eğitim alanında artan etkisini bu toplumsal-kültürel yapının günümüzdeki en güçlü temsilcisi AKP’nin uygulamalarıyla sınırlamak, olguyu tarihsel süreçlerden koparmak anlamı taşır.
Diş geçirebildiği tüm zeminlerde aydınlanmayı-laikliği hedef alan yıkımı aralıksız sürdüren karşıdevrim iktidarının yüzlerce yıllı devrim-karşıdevrim çatışmasında üstlendiği rolün eksik anlaşılması, 21. Yüzyılın ilk çeyreğindeki durumun doğru kavranmasına ket vurması bir yana, geleceğe dönük devrimci toplumsal taraşımlar açısından da önemli bir engeldir.

Bu nedenle Eğitimimizin Karşıdevrimle Sınavı, yüz yıl önce emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşımızla başlayıp Cumhuriyet Devrimi’yle açılan yolun çeyrek yüzyıl sonra giderek tıkanmasını, günümüze dek karşıdevrimci iktidarlarca sürdürülen uygulamaları bir bütün olarak görme amacı taşımaktadır. Ancak bu yolla eğitimimizi yüzlerce yılın hurafelerinden arındırıp bilimsel temellere oturtabilir, toplumsal yaşamımızı karanlığın pençesinden kurtarabiliriz.

Kitabın bu amaca sağlayabileceği en küçük katkı, yazarın mutluluğu olacaktır.